Beykoz İlçesi’nde Anadolu Hisarı Mahallesi’nde yer almaktadır ve 880.85 m2’lik alana sahiptir.

Anadolu Yakasında, 1395 yılında, Göksu Deresi’nin Boğaz’a döküldüğü yerde bulunan hisar I.Bayezid (Yıldırım) Boğaziçi’nden geçişleri kontrol altına alabilmek için ‘Güzelce Hisar’ olarak da adlandırılan bu kaleyi yaptırmıştır. Avrupa Yakasında 1452’de Rumeli Hisarı’nı yaptırırken II.Mehmed (Fatih) tam karşısında olan Anadolu Hisarı’nın da güçlendirilmesi gereğini görerek, etrafına bir hisarpeçe inşa ettirmiş, savunma ve taarruz amaçlı hale getirmiştir. Kaynaklarda Anadolu Hisarı dışında bir mescit bir de Namazgah olduğu belirtilmektedir.

İlk yapılış amacı Bizans’a Karadeniz’den gelecek yardımları önleme amacıyla yapılmıştır. İstanbul’un fethi ile birlikte bu görevi sona ermiş, bu tarihten sonra kalebend olarak yeniçerilerin mahkum edildiği bir hapishane olarak kullanılmıştır. 18. Yüzyıldaki Kazak akınları sırasında da kısmen etkili olan hisar, bu yüzyıldan itibaren etrafında yapılan yapılar ile birlikte asıl amacı dışında kalmıştır.

Yapının planında; başkule kare planlı olup, üstü tonozlu bir mekandan ibarettir. Duvarlarında ki kiriş delikleri, evvelce bodrumun içinde üst kat daha olduğunu göstermektedir. Kalenin I.Bayezid dönemindeki kısımlarının yapısında duvar örgülerinde moloz taş ile aralarında tuğlalar kullanılmıştır. Pek az yerde tuğlalardan yapılmış geometrik süslemeler ile karşılaşılmaktadır.  Sonraki Fatih dönemine ait kısımda ise, daha değişik bir duvar örgüsü tekniği uygulanmıştır. Top menfezlerinin kemerleri kesme taştan yapılmıştır. 1830’lara kadar Anadolu Hisarı’nın başkulesi ile bütün burçlarının üstlerinde, dışları kurşun kaplı ahşap külahlar olduğu belirtilmektedir.  G.Sandis A.J Melling ve Ch. Pertusier’nin seyahatnamalerinin gravürlerinde bu külahlar açıkça belirlidir.