Fatih İlçesi’nde, Eski Ali Paşa Caddesi ile Mevkufatçı Sokağı’nın kesişiminde yer alan Mesih Paşa Külliyesi, III. Murad devri veziriazamlarından Hadım Mesih Mehmed Paşa tarafından 1586 yılında inşa ettirilmiştir. İnşa yılı Mimar Sinan’ın mimarbaşılığı dönemine rastlamakla birlikte külliyenin tasarımında Mimar Davud Ağa’nın da katkısı olduğu yönünde bir yaklaşım söz konusudur.
Cami, türbe, çeşmeler, dükkânlar ve küçük bir hazireden oluşan külliye, doğudan batıya doğru eğimli bir alan üzerine inşa edilmiştir. Caminin Hasan Paşa adlı bir vezirin harap mescidinin yerine inşa edildiği bilinmektedir. Dikdörtgen planlı caminin ana kubbesi sekiz paye ile taşınmakta, bu taşıyıcı sistem, kubbe etrafında yer alan ağırlık kuleleriyle dışarıdan da algılanabilmektedir. İbadet mekânını doğu ve batı yönde iki kat halinde ve zemin katta dışa açılan galeriler biçiminde tasarlanmış yan mekânlar kuşatmış, böylelikle farklı bir iç mekân kurgusu sağlanmıştır. Harim, çini, kalem işi, mermer ve ahşap işçiliklerin ölçülü olarak kullanıldığı, sade bir süsleme programına sahiptir. Kuzeybatı köşede yer alan minarenin yüzeyine kabartma olarak işlenen dilimli kemerler ve kandillerden oluşan bezeme, özgünlüğüyle dikkati çeker.
Yapıda avlu tasarımı ile de yeni denemeler ortaya konmuştur. Bir vezir camiinde uygulanan ilk revaklı şadırvan avlusunun ortasında ise klasik normlardan farklı olarak Mesih Paşa’nın sekizgen formlu açık türbesi yer almaktadır. Klasik Osmanlı mimarisinde konumu ile bir istisna arz eden mermer türbe, sekizgen bir kaide üzerinde yükselmiş ve her cephesinde birer pencere ile biçimlenmiştir.
Külliyenin üzerinde yer aldığı eğimli araziyi düz bir platform haline getiren yuvarlak kemerli, tonozlu dükkânlar, batı cephede sıralanmaktadır.
Caminin güneybatı köşesinde, güney yöndeki tek ve batı yöndeki ikiz olmak üzere üçlü bir çeşme grubu yer almaktadır. Klasik üsluplu tek çeşme, kesme taştan ve kitabesiz iken, mermer kaplı ikiz çeşmenin inşa kitabesi 1586’da Mesih Mehmed Paşa tarafından yaptırıldığını, onarım kitabesi ise 1818’de III. Mustafa’nın kızı Beyhan Sultan tarafından yenilendiğini belirtmektedir.
Osmanlı sarayında Akağa adı verilen hadımlardan olan Bosna asıllı Mesih Mehmed Paşa, enderunda yetişmiş, Mısır beylerbeyi olarak Kahire’ye gönderilmiş ve döndüğünde de III. Murad’ın veziriazamı olmuştur.