Silivrikapı’da, Silivrikapı Mahallesi’nde, Silivrikapı Caddesi üzerinde, İbrahimpaşa Türbesi Sokak ile kesişiminde yer alır. Avlu duvarlarında bulunan iki kapının ve harime açılan kapının üzerindeki kitabelere göre cami 1551 yılında Kanuni Süleyman’ın vezirlerinden Hadım İbrahim Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Sinan’ın Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Sinan Paşa Camii ile aynı dönemde gerçekleştirdiği yapıdır.
Cami külliyenin bir parçası olarak yapılmıştır. Hamam ve mektep yapılarının günümüze ulaşmadığı külliyede, caminin batısında İbrahim Paşa’nın açık türbesi, kuzeyinde mezarlık ve çevre duvarı üzerinde çeşmesi bulunmaktadır. Caminin çevre duvarlarının içinde, üç yönünde kapısı olan bir avlusu vardır.
Kare planlı ve 12 metre çapında tek kubbelidir. Yapı kütlesi dışarıdan bir blok halinde yükselir. Yuvarlak kasnaklı kubbe mukarnaslı bir konsolla desteklenen istiridye kabuğu şeklindeki tromplara oturur. Dışarıdan destek kemerleriyle çevrelenmiştir. Tromplar ileri doğru çıkma yaparak, yapıyı üç yönden kuşatan payanda duvarları üzerine oturtulmuştur. Daha geniş mekânların oluşmasını sağlayan bu tasarım Sinan’ın tromplu sistemden sekiz ayaklı sisteme geçişinde bir ara tasarım olarak kabul edilir.
Son cemaat yerinde bulunan pencerelerin kemerlerinin üzerinde ve içinde çini süslemeleri vardır. Mekânın batısında, camiye açılan pencereler üzerinde bulunması gereken çini alınlık bugün Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi’ndedir. Harim bölümündeki mermer söveli, renkli taş kakmalı kapının ahşap kanatları sedef kakmalıdır ve geometrik ve bitkisel motiflerle bezelidir. Taş mihrabın üzerinde, sivri kemerli bir çerçeve içine alınmış, lacivert, mavi ve beyaz renklerin kullanıldığı bir çini pano bulunmaktadır. Yapının ajurlu korkulukları ve mukarnaslı kapısı olan mermer minberi ve kalem işi süslemeleri klasik üsluptadır.
Yapı dış görünüşünde, son cemaat yeri kesme taş, geri kalan üç cephesi kesme taş ve tuğla almaşık duvar tekniğiyle örgülüdür.
Yapının sade mimarisi Sinan’ın 15. yüzyıl sonu ve 16. yüzyıl başına tarihlenen Edirne Bayezid, İstanbul Sultan Selim ve Firuz Ağa camilerine, derin nişlerin iç mekâna katkısı açısından Fatih’te bulunan Bali Paşa Camii’ne benzer.
Hadım İbrahim Paşa Camisi mimari özellikleriyle erken dönem Osmanlı camilerine benzemesi, ölçülü iç mekân süslemeleri ve Sinan’ın İstanbul’daki ilk eserlerinden olması sebebiyle önemlidir.