Fatih Kadırga’da yer alan Kadırga Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Veziriazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından 1571-1572 yıllarında dönemin baş mimarı Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Aynı avluyu paylaşan cami-medrese ikilisinin kuzeye açılan ortak girişi üzerinde yer alan kitabe bu iki yapının 979/1572 yılında inşanın tamamlandığı, ayrıca burada daha öncesinde bir kilisenin yer aldığı yazılıdır.
Güneyden kuzeye, doğudan batıya eğimli bir araziye yayılan külliye yapıları farklı kotlara oturtulmuştur. Kuzey kesimi şadırvan avlusu çevresinde yer alan cami-medreseye, güney kesimi tekkeye ayrılmıştır. Kuzeydeki ana girişi izleyen merdivenle şadırvan avlusuna çıkılmaktadır. Güneyde yer alan ve daha yüksek kotta yer alan tekkeye ise sokaktan ayrı bir giriş bulunmaktadır. Külliyenin kuzeybatı köşesinde bir su haznesi çıkıntı yapmakta olup, üzerinde medrese helaları ve önünde iki çeşme yer almaktadır. Dükkanlardan altısı kuzeyde medrese odalarının altında, dördü de batıda tekke odalarının altında sıralanmaktadır. Külliyenin çevresinde yer aldığı vakfiyede belirtilen iki kervansaray, on dört dükkan, fırın ve on beş odayı içeren bina ile, camide görevli iki imamın ikametine mahsus, zemin katında üç dükkanın bulunduğu meşruta günümüze ulaşamamıştır.
Sinan, medrese avlusunun alçak revaklarında, birçok defa kullandığı armudi kemerleri, sütun başlığından itibaren kemer kolunun yarısına kadar olan şişkinlik ve koruma ifadesi ile bu noktadan itibaren kemer kilit taşına kadar da sivri armudi kemerin alt boşluğunun daralarak yükselmesi şeklindeki farklı iki biçim ifadesini birbirinden ayırarak kullanmış bulunmaktadır. Bu ilişkiyi gördüğümüz cami son cemaat yerine yönelik, U biçiminde, bir tarafı camiye doğru açık avlu ile cami son cemaat yerinin aralarında boşluk bırakılarak bir araya getirilmeleri yaklaşımına benzer bir örnektir. Caminin altıgen kaide üzerinde yükselen merkezi kubbe ve dört yarım ile örtüldüğü, dört yarım kubbenin mukarnaslı pandantiflerle kaide ile ilişkisi kurulmuştur. Tekke ile cami arasında camiyle aynı kotta yer alan bir hazire bulunmakta olup, hazirede postnişinlerin ve bunların aile fertlerinin yanı sıra Sokullu Mehmet Paşa ile İsmihan Sultan’ın oğlu İbrahim’in neslinden gelen gömülüdür.
Sokullu’nun vakfiyesi, inşaat kitabesine göre 1571-1572’de tamamlanan külliyeyi bizzat inşa ettirip, karısı İsmihan Sultan’a hediye ettiği belirtilmiştir. Ancak İsmihan’ın vakfiyesi külliyenin kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. Bu açıdan külliyenin banisi tartışmalı olmakla beraber Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı kaynaklarda açıkça yer almaktadır.