Beyoğlu İlçesi’nde, Fındıklı semtinde, Meclis-i Mebusan Caddesi ile sahil arasında bulunan Fındıklı Parkı’nda yer almaktadır. “Molla Çelebi” olarak da bilinen Mehmed Vusulî Efendi tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir. Yapım tarihinin net olmamakla birlikte 1560’lı yıllar olduğu tahmin edilmektedir.
İnşa edildiği dönemde cami, hamam, sıbyan mektebi ve hazireden meydana gelen külliyeden günümüze sadece cami ve hazire ulaşabilmiş; hamam, 1957 yılındaki Tophane-Dolmabahçe yolunun genişletme çalışmaları esnasında yıkılmıştır.
Fındıklı Camii olarak da bilinen Molla Çelebi Camii, kareye yakın dikdörtgen kütleli tek kubbeli harimi, altı destekli planı ile Mimar Sinan’ın yalın denemelerindendir. İlk örneği Edirne Üç Şerefeli Camii’nde verilen ve 16. yüzyılın ortalarından itibaren Sinan tarafından ele alınarak geliştirilen bu plan şemasının çok sayıda örneği verilmiştir. Enine gelişen harimde merkezi kubbe altı kemer ve paye ile taşınmakta, kıble yönünde yarım kubbeli mihrap çıkıntısı yer almaktadır. Zaman içinde deprem ve yangınlardan zarar görüp kapsamlı onarımlar geçiren yapı, yine de özgün kimliğini önemli ölçüde korumaktadır. Caminin 1843 yılında geçirdiği yangın sonrası ahşap sundurmalı olarak inşa edilen son cemaat yeri, 1958 yılındaki onarımda klasik üsluba uygun olarak kubbeli biçimde yeniden inşa edilmiş, kuzeybatı yöndeki minare, geç dönemde yenilenmiştir.
Son cemaat yerinin batı ucundaki açıklıktan hazireye geçilmektedir. Günümüze ulaşabilen yirmiye yakın mezar taşının bulunduğu hazirede en eski mezar 1709 tarihli olup Şeyhülislâm Sadreddinzâde Sâdık Mehmed Efendi’ye aittir.
Vaktiyle caminin batı yönünde, cadde üzerinde yer alan 1560-1561 tarihli çifte hamam, İstanbul’un en işlek hamamlarındandı. Haçvari planlı bir sıcaklık bölümüne sahip hamamın soyunmalığı 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başı sivil mimarisine öykünen bir cephe tasarımına sahipti. 1723, 1724 ve 1823 yıllarındaki yangınlardan etkilenen yapı, Sultan I. Abdülhamid döneminde onarım görmüştür. Yapının yıkılmadan önce tek hamama dönüştürülerek özgün planının bozulduğu bilinmektedir.
Molla Çelebi olarak anılan Mehmed Vusulî Efendi, devrinin önemli divan şairlerinden Hubbâ Ayşe Hatun’un damadı olduğundan “Hubbâ Mollası” adıyla da bilinir. Müderris, kazasker ve kadı olarak görev yapan Molla Çelebi, 1590 yılındaki vefatının ardından Eyüp’teki türbesine defnedilmiştir.